8 Eylül 2009 Salı

Hastayız, Çilekli pastayız...

Yazacaklar birikti. Fakat o kadar yorgunum ki. Kuzucuğumun üst dişleri çıkıyor, çok huzursuz. Babamız da hasta oldu üstüne üstlük. Zuhal perişan kurabiye. Neyse bir an önce yazmaya başlamalı. Cuma'dan başlayalım. Yasemin'in dolabını elden geçirmek istiyordum ne zamandır. Kışlıklar çıkmalı, havalar serinliyor... Küçülenler kaldırılmalı, yenilere yer açılsın. Yasemin'i aldım yanıma. Oyun örtüsünü serdik yere. Kızım oynadı, ben işleri hallettim. Tabi belki 1 saatte bitecek işi anne-kız bütün güne yaymış olduk.





Gelelim cumartesiye. Babamız hastaneden Yasemin'in laboratuvar sonucunu aldı. Sonuç :Morganella morgani! Yani idrar yolu enfeksiyonu. Pazartesi doktora gidilecek, sonuç gösterilecek. Biz de bu arada boş durmuyoruz, internetten araştırıyoruz. Öğleden sonra Asuman Ablama davetliydik, ancak öncesinde Erkan İstinyePark'a götürdü bizi. İşle ilgili biriyle buluşacağını söyledi.Biz de anne-kız daldık alışverişe, kuzuya bir kazak, bir de spor patik aldık. Yasemin huysuzlanmaya başladı, pusetinde oturmak istemedi. Aldım kucağıma ama nereye kadar. Dayanamadım Erkan'ı aradım. Yarım saat sürer görüşemem dedi,oldu bi saat. Gelin Cafe Crown'da oturuyoruz dedi. Bi gittim ki, biz yaşlarda bir çift, "Evimizin yeni sahipleri" diye tanıştırdı beni:) Ben biraz paniğim ya, hemen heyecalanmayayım diye söylememiş, Perşembeye kadar vazgeçmezlerse sattık evi:)) Biraz da beraber oturduk, birer orta kahve içtik. Sonra Asuman Ablamlara gittik.Her zaman ki gibi çok keyifliydi. Asya enfes şeyler pişirmişti. Yasemin de Cansu'yla ve Can eniştesiyle oyunlar oynadı ve çok eğlendi.












Pazar günü biraz keyifsizdi, aslında güzel başladı. Sabah sahile indik, çarşıda dolaştık, ben Yasemin'in ıslak mendillerinden ucuz bulup paket paket aldım. Eve döndüğümüzde babamızın pek keyfi yoktu. Ateşi vardı ve hep uyumak istiyordu. Yasemin'i uyutup saat 3 gibi okula gittim. Dolabımı ve masamı boşaltıp, eşyalarımı arabayla eve taşıdım. Eve döndüğümde baba-kız TV seyrediyorlardı. Ankara'dan İstanbul'a gelirken, oradaki masamı ve eşyalarımı toplarken, ağlaya ağlaya ayrılmştım. Bu defa daha tatlı bi veda oluyor. Yumuşak bi geçiş. Zaten 9 aydır işten uzaktayım. Yine çok üzülüyorum, ama her yeni iş yeni bir dünya....Kızımla birlikte ben de büyüyorum galiba.

Neyse, nerde kalmıştım...

Pazartesi Yasemin ilk defa tarhana çorbası içti. Babannesi Yasemin'e özel tuzsuz tarhana hazırlamıştı. Ben de 1 küçük domates, 1 yemek kaşığı tarhana ve tereyağı ile pişirdim. Hepsini bitiremedi ama epeyce içti. Öğleden sonra doktora gittik. Yukarıda bahsettiğim Morganella morgani değeri 100.000'in üzerinde ise enfeksiyon tanısı konurmuş, Yasemin'in ki 30.000! Doktor, böyle durumlarda farklı bir laboratuvarda tahlilin tekrarını istiyormuş. Sonucun doğruluğunu kontrol için. Bugün sabah çok yağmur yağdı. Biz de öğleden sonra Biruni Laboratuvarına gittik. Cuma sonucu alıp, ordan doktora gideceğiz tekrar.

Bu arada bu satırları yazarken Yasemin odasında yatağında uyuyor, ama ara ara ağlıyor. Çünkü burnu tıkalı, nefes alamıyor. Tonimer Baby sıkıp, pompayla çektim, pek bişey çıkmadı. Allah'tan ateşi yok. Ama keyfim kaçtı:( Sabah aydınlık olsun, kızım sağlıklı uyansın...

1 yorum: