18 Temmuz 2010 Pazar

18.Ay Doktor Kontrolü


Yasemin 1 yaşına bastığından beri doktor kontrollerimiz üç ayda bire düştü.

Geçen kontrolünde (15ay):


Boy: 78 cm

Kilo: 11,400 kg

Baş çevresi: 46,8 cm

Aşılar: Su çiçeği

Bulgular: -- Sağ ayağı içe basıyor,ortopediste gidilecek (gidildi! iki yaşına kadar bekliyoruz, düzelirmiş. düz ayakkabı giyecek,doktor beyin tabiriyle "pazar ayakkabısı". paço'da 20 TL'ye bezden yumuşacık bir çift "appa"aldık, hatta küçüldüler bile!!!!)

--Bıgıldakta hala açıklık var. Üç yaşa kadar kapanırmış, panik yok!


Üç ayda Yasemin büyüdü geliştiiii. cumartesi günkü kontrol sonrası:


Boy: 81 cm

Kilo: 12,250 kg

Baş çevresi: 47,5 cm

Aşılar: Çocuk felci, Karma aşı (Özdere sağlık ocağında yapıldı)

Bulgular: Bıngıldak kapandı:) 11 dişi var.


Beslenmesi güzel. İnek sütünde UHT sütler yerine, "günlük süt" dediğimiz pastörize sütleri tercih etmeliymişiz. Çünkü UHT yönteminde sütteki bazı faydalı mikroorganizmalar, bakteriler vs. de yok oluyormuş. Ben Yasemin'e Pınar'ın Organik Süt'ünü veriyorum. Ama doktor bunun yerine özellikle "günlük süt" diyor.



6 Haziran 2010 Pazar

Hoşçakal Mem-me....











Çalışma hayatıma verdiğim 16 aylık aradan sonra, 5 Nisan'da Gıda Kontrol Laboratuvarı'nda Kimya Tahlil Uzmanı olarak çalışmaya başladım.




Her ne kadar işe başlamadan önce gün içinde Yasemin'i bakıcısıyla evde yalnız bıraksam da, işe başlamamla Yasemin iyice "anneci" oldu. 5 nisandan önce hemen hemen deliksiz uyuyan kızım, geceleri saatte bir uyanır hale geldi, üstelik uyanınca sadece emmek ve kucağımda uyumak istiyordu. Başlarda geçici olduğunu düşündüğüm bu durum, kısa süre sonra alışkanlığa dönüşmeye başladı. Yasemin her zaman her yerde, aç yada tok farketmiyor, meme istiyordu.




Daha önce de memeden kesmeyi düşünmüş, kıyamamıştım. Ama artık "bağımlı" olmaya başlamıştı. Pek çok farklı kaynaktan memeden kesmek için ne yapmam gerektiğini araştırdım, en doğrusunun bir anda kesmek olduğuna karar verdim.




İki hafta önce pazar gecesi son defa meme emerek uyuttum. Gece uyandığında babası pışpışladı. İlk günler Yasemin'le pek bir araya gelmedim. Çünkü kucağıma geldiği anda meme istiyordu. İlk bir kaç gün çok zor geçti, çok ağladı, çok ağladım! Ama sabrettim.




Bir haftanın sonunda artık Yasemin geceleri kesintisiz uyuyor. Çok huysuzlanırsa, ağlarsa, arada memeyi soruyor. "Meme bitti" deyince kaderine boyun eğiyor, bir daha sormuyor.




Ben de biriken sütlerimi ilk hafta ara sıra pompa ile sağdım, bir hafta sonra artık rahatsızlık vermiyordu.




Beni en çok düşündüren Yasemin'e süt içme alışkanlığını nasıl kazandıracağımızdı.Memeden başka süt içmemişti. Bardakla denedik, çok az içti. Pipetli süte de direndi, Nesquikli içince tadını sevdi. Şİmdi , sürekli olmamak kaydıyla Nesquikli süt içiyor ve tamamını (200 ml) bitirebiliyor. Nestle'nin küçük çocuk sütünü de sevdi. Nesquiklinin şeker oranı çok yüksek diye pek vermek istemiyorum.




Yaşayarak öğrendim ki, çocuklar değişikliklere bizden daha çabuk alışıyorlar. Memeden kesmek anneye çocuktan daha zor geliyormuş.




Artık kızım bebeklikten çocukluğa koccaman bir adım attı.

Bobu-Böbü-Babu


Yasemin'in kelime dağarcığı her geçen gün genişliyor.


Anne, baba, dede, hala, abla, bebek, ayakkabı (appa) , Selver (velve) , babanne (baban), muz (mu), erik (eyi), kiraz (kiya), elma (aama), ekmek (ehme) , su (bu) , süt (düt) , balkon (bookon), burun (bu) , gel (de)...


Yeni kelimeleri en sevimlileri :


Bobu "Karpuz"

Böbü "Göbek"

Babu "Çorba"

22 Mart 2010 Pazartesi

Ab-ba

Yasemin'in artık bir "abla"sı var. Aylardır uykularımı kaçıran bakıcı arayışımız mutlu sona erdi:) İki hafta önce "abla"mız katıldı ailemize.Her şerde bir hayır vardır diyenler doğru söylemiş. Yeni evimize taşındığımız hafta apartman komşumuz Hakkı Bey'in vefat etmesi, bakımından sorumlu ablamız ile yollarımızı kesiştirdi. yasemin umduğumdan kısa sürede ablasına alıştı. Daha ikinci günün sabahı kapıda abla diyerek kucağına atladı:) bir haftadır hergün onları başbaşa bırakıp çeşitli bahanelerle evden uzaklaşıyorum. Ablanın başlaması ile bir süredir yeterince ilgilenemediğim doktora tezimle de ilgilenme fırsatım oluyor. Yarın tezimin deneylerine başlıyorum sonunda:)))
Yasemin de ablasıyla oyunlar oynuyor, mamalar yiyor, parka gidiyor:)))

28 Şubat 2010 Pazar

Yasemin'in Kültür Turları:)

Haftasonu İzmir'den Yasemin'in Pınar teyzesi geldi. Havanın yağışlı olması sebebiyle gezmek için kapalı alanları tercih edebilecektik. Öğlen bakıcı randevumuzdan sonra, arabada ne yapsak diye konuşurken, İstanbul Oyuncak Müzesi'nin yönlendirme oklarını gördük. Erkan, Pınar ve benim için biraz nostaljik, ama hepimiz için çok keyifli bir gezi oldu:) Yasemin'i götürmek için daha uygun bir yer daha olamazmış...Dört yanı oyuncaklar, dört yanı çocuklar:))

20 Şubat 2010 Cumartesi

Taşındık...


6 Şubat itibariyle artık Suadiye'liyiz. Yasemin'in artık daha büyük bir odası ve daha sıcak bir evi var. Bu hengamede sağ alt arka azı dişi çıktı. Çok şükür şimdi keyfi yerinde.
Bakıcı görüşmelerine başladık. Bugün ikinci adayımızla görüştük, yarın da üçüncüsüyle görüşeceğiz. Zaman daralıyor, işe başlamama 6 hafta kaldı:(

27 Ocak 2010 Çarşamba

Taşınıyoruz...







Bir aksilik olmazsa 6 Şubatta yeni evimize taşınıyoruz. Pazar gecesi Yasemin'in annanesiyle dedesi İzmir'den yardıma geldiler. Salı sabah itibariyle evi toparlamaya başladık. Dolaplar yavaş yavaş boşalıyor, koliler yavaş yavaş doluyor. Halılarımızı yıkamaya gönderdik. Bu Yasemin'e pek yaramadı. Çünkü hareket alanı sınırlanmış oldu!! O yüzden biraz gergin!!! Sanırım alt azı dişleri de çıkıyor. Elleri ağzında, salya içinde yavrucağım.
Bi de annanesi yasemin'in saçlarını kesti. Yanlarından birer kırt. Peçetenin arasına koyduk, hala atmaya kıyamadığım göbeğinin yanına sakladık! Kelime dağarcığına yeni bir kelime eklendi Bye-Bye... Ama "Ba-Ba" şeklinde. El sallıyor bi yandan da:))
Ceviz alerjisi geçti gibi gelmişti, geçmemiş sanırım, "benekli" oldu yine süt kuzum...

Haftasonu kar keyfi...

Uzun zamandan beri ilk defa haftasonu çekirdek aile olarak evdeydik. Ev pizzası yaptık, mısır patlattık. Yasemin'i balkona çıkarıp kar seyrettik. Taşınma hazırlıklarına başladık.....

23 Ocak 2010 Cumartesi

Yasemince dıgıl dıgıl...

Yasemin yürümesini epeyce geliştirdi. Mutfaktan salona kadar -ki bu yaklaşık 4 m gibi bi mesafe- yürüyebiliyor:) Bugün kendi etrafında dönebilmeyi keşfetti.
Çorapların ayağına giyileceğini biliyor ve eline alıp ayağına giydirmeye çalışıyor:)
Uyku düzeni hala oturmadı. Genelde sabah 7:30-9:00 arası uyanıyor. Uyandıktan 3 saat sonra 1,5 saatlik bir uykusu oluyor. Bu uykudan da 4-4,5 saat sonra yarım saatlik ikinci uykusunu uyuyor. 21:30-22:00 gibi de gece uykusuna geçiyor. Gece minumum 2 defa uyanıyor!! Her neyse...Asıl konudan uzaklaştım. Akşam 19:30 gibi acayip uykusu geliyor, gözlerini ovuşturuyor, esniyor, huysuzlanıyor. Ben de altını değiştirip pijamasını giyidiriyorum. Pişik kreminde doping mi var ne, bizimkinin keyfi bi yerine geliyor. Uykusu açılıyor. Pür neş'e:)) Çenesi düşüyor, evin içinde ordan oraya geziniyor.Oyunlar, cilveler.... İki gündür başladı, dilini ağzının içinde döndürüp, garip bi biçimde sesler çıkarıyor:)) Yasemince konuşuyor... İzleyin görün...

19 Ocak 2010 Salı

Yasemin'in minik adımları...

Geçen perşembeden beri "yürüyor" diyebiliriz güvenle... Bakınız... görünüz...

HAMİŞ : Arka fonda etrafa saçılmış oyuncaklar, özellikle "kaloriferin üzerindeki hırka" ortama bir hareket bir sıcaklık katmak amacıyla konmuşur, aslında bizim evimiz çiççek gibi derli topludur her daim:/

Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın, kol kol verip yalnızlığı vurmayın yüzüme kar taneleri...
















Kış geldi, çünküüüüüüüüü kar yağıyooooooorrrrrrr:))))))) Şu saat itibariyle her yer bembeyaz oldu:))
İlkokulda kış ayları "Aralık, Ocak,Şubat" diye öğretilmişti bize, O zamanlar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarını hep karlı hatırlıyorum. Niye kar bu kadar erken yağıyor diye şaşırır, şaşkınlığım Ankara'nın ayazında donar kalırdı!!! Üzerinden 20 yıl geçti. Yıl 2010...Artık 29 Ekim'de hala t-shirt giyebiliyoruz. Ve ... Bugün 19 Ocak itibariyle NİHAYET İstanbul'a "kar yağıyor"... Mevsimler ve aylar karmakarışık!!!

Yasemin bugün "kar"la tanıştı... Öğle saatlerinde kar yağmaya başladığında Yasemin uyuyordu. Uyanınca aldım kızımı, çıktık balkona. Önce şaşırdı, sonra bana baktı yüzünde kocaman gülümsemeyle. Balkonun kenarına yaklaştık, uçuşan kar taneleri ilk defa Yasemin'in minik ellerine değdi. Şaşkınlığı bir kat daha arttı:)
Biliyorum başlıkla içerik pek tutarlı olmadı, bugün Övgü'yle konuştuk, aklıma geldi. Karla ilgili bi de en sevdiğim anım 14 Şubat 2004'te sevgililer gününde Erkan'la karlara bata çıka Anadoluhisarı'ndan Kavacık'a yürüdüğümüz, sinemada LOve's Everywhere adlı romantik komediyi izleyip, şimdi Özsüt olan o zaman ki adını hatırlayamadığım kafede cheesecake yememiz, sonra tekrar yürüyüp sitenin önündeki dürümcüde Adana yiyip evin bahçesinde kar topu oynadığımız gün:))

12 Ocak 2010 Salı

1 Yaş Doktor Kontrolü
















Geçen hafta 1.yaş doktor kontrolüne gittik.

Bu Şeyma Hanımla son randevumuzdu. Çünkü önümüzdeki ay karşıya taşınıyoruz ve evimize yakın bir hastanede çalışan bir doktorun Yasemin'i takip etmesini istiyorum. Yeşilköy'e gidip gelmemiz zor olacak.

Küçük hanım büyüymüş, büyümüş, kocamaaaannn olmuş,

Boy: 75 cm
Kilo : 10,900 gr
Baş :46 cm
Maşallah yavruma... %75 persantilde.

Artık tuza başlıyoruz (Hoş biz ufak ufak başlamıştık), bal, patlıcan, çilek, yumurta beyazı gibi yasaklar kalktı. İlk adım ayakkabısı alacağız. Bileğini kavrayacak, ancak ayağın içinde rahat olacak, arkasından serçe parmağım girecek. Kifidis'i önerdi! Araştırılacak (babası baktı, 155 TL, düşünmeli!)

Cumartesi sabah kahvaltısında peynirli omlet yedi kuzum. Sevdi. ama benim ona hazırladığım enfes kahvaltı karışımının tamamını bitirebildiği halde, omletin 3'te 1'i kaldı:( Bal verdim, hafif kırmızı döküntüler oldu. Birkaç hafta sonra tekrar denemeli!

Sağlık ocağında KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) ve pnömokok aşılarını yaptırdık. Bundan sonra 15. ayda su çiçeği aşısı olacak. Sonra 18. ayda aşıları var.
2 , 3 , 4 derkeeeeeen...bugün tam 6 adım attı:))

5 Ocak 2010 Salı

Bööö

Babasını korkutuyor bizimki. Sessiz sessiz durum birden gözlerini koccaman açıp "bü" diyor. Babası "Bö" diyor ya, benim kibar kızım "Bü" diyor. Biz de korkmuş gibi yapıyoruz. Aman tanrım ne sevinç :)))

Hak-kan







Yasemin'in kelimeleri : Bab-ba, Ded-de, Gag-ga(Şapka), Emme, Mama, Anne ve son olarak Hak-kan...
Hakan karşı komşumuzun oğlu. Yasemin'den tam 1 ay küçük (2 Şubat 2009 doğumlu)
Birkaç hafta öncesine kadar Hakan'dan korkan kızım artık, alıştı, O'na adıyla sesleniyor : Hak-kan :) Dün Şerife kantine giderken Hakan'ı bize bıraktı. Yasemin'in hiç bu kadar sevindiğini görmemiştim. Çok tatlılardı. Her zaman olduğu gibi yine aynı oyuncaklarla oynamak istediler falan. Ama henüz aidiyet duygusuna sahip değiller. Benim oyuncağım, senin oyuncağın kavramı yok. Başta ikisi de çekiştiriyorlar. Sonra biri pes ediyor...
Hakan'la birlikte büyüyemeyecek olmalarından dolayı çok üzgünüm:(

Yasemin'in İlk Doğum Günü Partisi




















Hazırlıklarına iki hafta önceden başlamıştık zaten. Önce parti süslerimiz Parti Paketi'inden temin edildi. Bir gece önce salon ve evin girişi süslendi.
Hansel ve Gretel'e üç gün öncesinden pasta siparişi verildi. Bir gün öncesinde de ikramları hazırladık. Özellikle kurabiyeler. Babannesinin özenle pişirdiği kurabiyeleri, babasıyla ikimiz çikolatayla süsledik. Biraz vakit aldı, ama çok eğlenceliydi:)
Davetliler arandı. Davetlilerimiz: Halası, eniştesi, Doruk, Büyük halamız, eniştemiz ve Bülent, Büyük dayımız, yengemiz ve Mehmet, Belkıs Teyzeler (Mustafa Amca, Emrah, Elif ve Can Bebek), Asuman Ablamlar (Can Enişte, Burak, Cansu ve Asya) ve Cem... Asuman Ablamlar ve Bülent hariç fire olmadı.
Anne ve babası da süslü olmalı, babası bir gün önce traş oldu, annesi de sabah son hazırlıkları tamamlayıp, kuaföre gitti.
Yasemin 2 saatten fazla öğle uykusu uyuyunca öğleden sonra keyifli keyifli partinin tadını çıkardı.
Saat 2'de misafirlerimiz gelmeye başladı.Akşam 7'ye kadar sürdü.
Çok şükür herşey içimize sindi, kızım da çok eğlendi, oynadı, dans etti:) Tam parti kızıydı:)

NOT : Kalabalıktan kurtulup arada kendini hole atıyordu bizim kız. Merdivenlerin beş basamağını emekleyerek tırmanabiliyor...

Yasemin'in İlk Yılbaşı Partisi
















Maaile babannesinde toplandık. Yılbaşı yemeği yendi, Yasemin ilk defa hindi yedi. Ama kuzum 12'ye yirmi kala uyudu ve yeni yıla uyuyarak girdi:)
Yasemin'in yılbaşı hediyelerinden en sevdiği halasının aldığı çay takımı oldu. Hop çay koyuyor, hüp çay içiyor, içiriyor:) Büyüdü, kız oldu da oyun oynuyor kepazem:*

2 Ocak 2010 Cumartesi

Yasemin 1 yaşında:)

İyi ki doğdun güzel kızım, iyi ki geldin hayatımıza.
Bugün seni kollarıma alalı 1 yıl oldu, koskoca 1 yıl seninle geçti, çok hızlı, çok uykusuz, çok heyecanlı, çok, çok, çok güzel.... Kokunu içime çektiğim her an, yatağında mışıl mışıl uyuduğunda, kuçu kuçunla oynarken, mutfak dolaplarını indirirken, terlikleri yalarken, "emme" diye üzerime atlarken, altını temizlerken kıpır kıpır kıvranıp bir yandan bağırırken, sabahın dördünde uyanıp yatağında bıdır bıdır konuşurken, odana girdiğim anda yüzünde kocaman gülümsemenle kollarını açıp "beni al" dercesine yatağının kenarına gelirken, ve binlercesini yazabileceğim her an, nefes aldığım her an Allah'a şükrediyorum. Varlığın, bir sabah daha uyanmam için neden.
Ömrün uzun, sağlıklı ve huzurlu olsun.....
İyi ki varsın bebeğim, iyi ki doğdun.
SENİ ÇOK SEVİYORUM....

1 Ocak 2010 Cuma

Yeni yıl...

2009 bana kızımı getirdi....
İyi ki geldin 2009, ne güzel bir yıldın...